-
1 دليل
دَلِيل1. izAnlamı: ipucu2. dizinAnlamı: indeks, fihrist3. içindekiler4. kerte5. indeksAnlamı: dizin6. ip ucu7. izAnlamı: belirti, nişan, alamet8. kanıt9. kılavuzAnlamı: yol gösteren kimse10. belgi11. imAnlamı: işaret, alamet12. simgeAnlamı: sembol13. sembolAnlamı: işaret, simge14. kılavuzAnlamı: yol yöneten veya gösteren şey15. eserAnlamı: iz, ışaret, im16. belirtiAnlamı: alâmet, nişan17. delilAnlamı: insanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, kanıt, emare -
2 ثبت
Iثَبَّتَ1. saptamakAnlamı: bir şeyi belirgin kılmak2. kanıtlamak3. tanıtlamakAnlamı: ispatlamakIIثَبَت1. emniyetliAnlamı: inanılır, güvenilir2. güvenilirAnlamı: güven duygusu veren3. eminAnlamı: güvenilir, emniyetli4. kanıt5. mevsukAnlamı: doğruluğuna güvenilen, sağlam6. mertAnlamı: yiğit, sözüne güvenilir adam7. mutemetAnlamı: kendisine güvenilen kimse8. dayanak9. dürüstثَبْت1. sebatlıAnlamı: direşken2. sebatkârAnlamı: direşken3. azimliAnlamı: kararında, tutumunda direnen, kararlı4. durağanAnlamı: yerini değiştirmeyen5. kararlıAnlamı: kararında direnen -
3 حجة
IحَجَّةhacAnlamı: islâmn beş şartından biri, kabe'yi zilhicce ayında ziyaret etmeIIحُجَّة1. kanıt2. tanıtAnlamı: tanıtlamaya yarayan belge3. dayanak -
4 إفادة
إِفَادَة1. ifadeAnlamı: anlatım2. faydaAnlamı: yarar, kâr3. maslahatAnlamı: iş, önemli iş, mesele4. menfaatAnlamı: yarar, çıkar5. kanıt6. beyanAnlamı: söyleme, bildirme7. çıkar8. avantajAnlamı: üstünlük sağlayan şey, yarar, kâr9. açıklamaAnlamı: bir konuyu izah etme10. demeç11. deklârasyonAnlamı: bildirme, duyurma, ilân etme -
5 أدلة
أَدِلَّة1. kanıt2. dayanak -
6 إثبات
-
7 برهان
بُرْهان1. kanıt2. dayanak -
8 شاهد
-
9 فرقان
فُرْقان1. kanıt2. dayanak